Başlangıç > Işletim Sistemleri > Pardus Nasıl Okunur?

Pardus Nasıl Okunur?

İnsan çeşitli sebeplerden dolayı geçmişini hatırlar ve düşünür. Mesela nasıl yürümeyi öğrendik, konuşmayı nasıl öğrendik gibi. Bütün bunların hepsi o zamanın büyük başarıları değil miydi?

Şunu ele alalım mesela, biz yazmayı nasıl öğrendik? İlk önce şekiller çizdirdiler defalarca, sonra harfler. Yazarken bir de yazdığımızı okutturuyorlardı ki, bazen “Bu harf neydi?”, “Bu harfi bir yerden tanıyorum?”, “Bu harf mı ya?” gibi sorular sorardık kendimize. Bir de ev ödevi verirlerdi: Şunları şunları evde tekrar edeceksin çocuğum! Etmezsek ne olurdu? N’yi ters yazmaya başlardık, ya da v’yi u vesaire. Daha sonra heceler, kelimeler, cümleler derken yazmayı ve okumayı bir şekilde öğreniyorduk.

Öğreniyorduk ama okumak ile yazmak arasındaki bağlantıyı koparmamayı da öğreniyorduk. Ufuk kendisine Üfük diye seslenenlere bakmamayı veya onları uyarmayı da öğreniyordu mesela! Uyarmak doğal hakkıydı tabi, kim isminin yanlış yazılmasını ister ki, belki Ufuk ileride ünlü olacak, kim bilir? Zamanında “Hayır kardeşim benim ismim Ufuk.” demezse ne olur? Modacı Üfük olur, sanatçı Üfük olur, mimar Üfük olur ama her ne kadar kartvizitinde Ufuk yazsa da, artık Ufuk Üfük olmuştur.

Bu yazının başından beri dikkati çekmeye çalıştığım nokta da budur. Bazı yazıları yazıldığı gibi okumayışımızın veya tersi bir olayın gerçekleşmesinin bir çok nedeni vardır. Okurken herhangi bir kelimeyi yanlış söylememiz ve neticesinde dinleyicilerimizin yeni öğrendikleri kelimeleri duydukları gibi yazmaları, bunun başlıca sebebi olabilir. Bu sorunla en çok yabancı kelimeleri dile getirirken karşılaşırız. Örnek isterseniz internette presteyşin, aypot, pilipis, bülütüt kelimelerini araştırmayı deneyin. Bu durum bir yere kadar normal karşılanabilir, yazı yazmayı kendi okuyuşumuza göre öğrendik. Aynı şekilde okumayı da yazışımıza göre..

Diğer taraftan, yeni duyulan kelimelere olan bakışımızın genellikle “yabancı kelime” üzerine olması nedeniyle de bilerek bazı kelimeleri yazıldığı gibi okumadığımız doğrudur. Türkçe kelimelerdeki büyük ünlü uyumu kuralı gereği linux’u linüks diye okumamız, yani kelimeyi bu kurala uydurmamız Türkçe ünlü uyumu alışkanlığından kaynaklanıyor olabilir; ama büyük ünlü uyumu kuralını ele alırsak Pardus yine Pardus şeklinde okunup yazılmalı, öyle değil mi? Perdüş diye okuyacak değiliz sonuçta..

Yeni duyulan bir kelimenin Türkçe veya yabancı bir kelime oluşuna karar verirken, kelimenin hangi anlamda kullanıldığını da göz önünde bulundururuz. Pardus ile Linüks diye isimlendirdiğimiz Linux arasında bir anlam ilişkisi olması nedeniyle Pardus’un Pardüs diye okunması da normal karşılanabilir. Fakat zaten benim dikkati çekmek istediğim asıl nokta okunuşta değil (okunması önemli değil demiyorum tabi), yazılışta. Evet, her yazı okunduğu gibi yazılır, yazıldığı gibi de okunur ve zaten yabancılar playstation yazısı görünce pleysteyşin diye okuyorlar ki, sen ona pleysteyşin yazısını okutmaya çalışsan o bu sefer pliztiyzin diyecek. Ha bi de pliyztiyzin diye yazalım pleyzteyzen desinler..

Demek istediğim, bir kelimenin nasıl okunduğu her ne kadar kafa karıştırıcı olursa olsun veya her ne kadar kelimenin Türkçe kelime olup olmadığını bilmiyor olursak olalım, bir kelime nasıl yazılıyorsa, yine tekrar öyle yazılır. Bu birincisi! İkincisi ise, biz Pardus’u yazıldığı gibi okuyoruz, siz de öyle okuyun, okutturun!

Kategoriler:Işletim Sistemleri Etiketler:, ,
  1. Henüz yorum yapılmamış.
  1. No trackbacks yet.

Yorum bırakın